Pazardaki Oyuncular

Şu anda bu pazarda bulunan oyuncuların tümü aslında başlangıç seviyesinde şirket konumunda yer alıyorlar. Birçoğu projelerini sunarak yatırım finansmanı elde etmişler ve teknolojiyi geliştirmek için mühendislik çalışmalarını sürdürüyorlar. Burada fikir vermesi açısından birkaç tanesinden söz etmek yerinde olacaktır. 
-    Zero Petroleum  : www.zero.co Bu firma 2019’da İngiltere'de kurulmuş ve İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin finansal desteğini almış durumdadır. Son olarak Güney Avustralya'da 2026’dan itibaren sentetik yakıt üretmek üzere Avustralya hükümetiyle görüşmelere başlamış bulunuyorlar. Firmanın kurucusu Paddy Lowe 30 yıldan fazla sürede formula bir yarış takımlarında görevler almış ve Williams, McLaren, Mercedes  takımlarında teknik direktör olarak efsaneye dönüşmüş bir isim olarak tanınıyor.
-    HIF Global : www.hifglobal.com Kamuoyunda sentetik yakıtlar alanında  en çok adı duyulan firmalardan olan HIF Global’in merkez operasyonu Şili'de bulunuyor. Otomotivin büyüklerinden Porsche’nin desteklediği ve müşterisi olduğu HIF Global son olarak Japon enerji firması Idemitsu Kosan’dan 114 milyon ABD doları finans desteği sağladı. Buna ek olarak Mitsui O.S.K. Lines (MOL)  ve Idemitsu Kosan ile üçlü bir anlaşmaya imza atarak, yüksek kapasiteli deniz taşımacılığına sentetik yakıt vermeyi taahhüt etti.  
-    Norsk e-Fuel : www.norsk-e-fuel.com  Norveç'te kurulu Norsk e-Fuel firması aslen havacılık yakıtlarını hedefleyen bir strateji güdüyor. 4 milyon avro civarında yatırımı olan firmanın, en önemli hatta geçtiğimiz aylarda Norveç Hava Yolları tarafından satın alınması oldu. Norwegian hava yolları bu sayede erken dönemde sürdürülebilir havacılık yakıtını yeterli miktarda erişmeyi ve 2030’da sıfır emisyon taahhüdünü yerine getirmeyi planlıyor. 
-    Air Company : www.aircompany.com Havadan yakalanan karbondioksiti kirlilik içermeyen alkollere ve yakıtlara dönüştürmeyi amaçlayan ABD’de New York’ta kurulu firmanın partnerleri üç havayolu şirketinden oluşuyor; JetBlue, Boom ve Virgin Atlantic. Şirketin teknolojisi, suyu hidrojen ve oksijene ayırıp, ardından hidrojeni havadan çıkarılan karbondioksit ile birleştirerek alkol oluşturuyor. Ürünleri arasında sürdürülebilir havacılık yakıtının yanısıra votka veya parfüm de bulunuyor.
-    Prometheus Fuels : prometheusfuels.com Prometheus Fuels, CO2'yi havadan toplayan ve sıfır net karbonlu benzin ve jet yakıtlarına dönüştüren bir Silikon Vadisi teknoloji girişimidir. Yatırımcıları arasında American Airlines havayolu taşımacılığı firması, deniz taşımacılığının devlerinden MAERSK  ve otomotiv sektöründen Alman BMW yer alıyor.  
-    Twelve : www.twelve.co ABD Kaliforniya’da kurulu olan Twelve'nin teknolojisinin, CO2'yi yeni bir karbon azaltıcı katalizör sınıfıyla birlikte bölen son teknoloji bir cihaz kullandığı söyleniyor. Ve gerekli olan tek iki girdi yenilenebilir elektrik ve su olarak bildiriliyor.  Tescilli teknoloji zaten NASA ve Mercedez-Benz tarafından kullanılıyor. Şirkete 57 milyon avro toplam yatırım getiren ve son giren yatırımcılar arasında Bill Gates’in Microsoft İklim İnovasyon Fonu'nun yanı sıra Shell ve Echoing Green bursu gibi şirketlerden de söz ediliyor. Firma 2015 yılında kurulmuş ve 2023 sonunda Washington, Moses Lake'de ticari ölçekli E-Jet yakıt üretim tesisinin inşaatına başladığını duyurmuş. Tesisin 2024 yılında faaliyete geçmesi planlanmış ve yılda yaklaşık 150.000 litre yakıt üretmesi bekleniyor. 
-    Infinium :  www.infiniumco.com/ ABD’de Kaliforniya’da kurulu olan bu firmayı yine Bill Gates’in desteklediği biliniyor. Ancak yatırımcıları arasında Amazon, Mitsubishi Heavy Industries ve SK Innovation gibi dünya çapında operasyonları olan devasa firmalar da bulunuyor. Ürünlerini kullanarak geliştiren ortakları arasında da yine Japon Mitsubishi’nin yanısıra Fransız Engie görünüyor. Çalışmalarının önemli kısmının sürdürülebilir havacılık yakıtı olduğu bildiriliyor.

Gelecekte Belirli Alanlarda Ama Sınırlı Sayıda Kullanım Olanağı

Açık biçimde ifade etmek gerekirse bugün eldeki teknolojiyle sentetik yakıtların yakın gelecekte elektrikli araçların önünü keseceğini söylemek çok büyük bir iddia olur. Üretim miktarları arttığında bile ulaşılacak fiyat düzeyi fosil yakıtlar veya elektrikli araçlarla rekabet edebilecek seviyede olmayacaktır. Bu şekilde pahalı bir yakıtla otomotiv endüstrisinin yön değiştirmesi zor olacaktır. Ancak belirli alanlarda mutlaka kullanıcılar bulunabilir. Otomotiv üzerinden gidersek, otomobil yarışlarında veya motosiklet yarışlarında yani performansın fiyattan önde olduğu alanlarda bu tür elektronik yakıtların kendilerine bir pazar bulabilme olasılığı yüksektir. Çok fazla aracın olmadığı ancak performansın mutlaka talep edildiği bu alanda, e-yakıtlar en azından karbon etkisini sıfırlandığı için tercih edilebilirler. Ancak dünyadaki toplam araç parkı 1, 4 milyar seviyesindedir.  Bu kadar büyük bir parkın sadece sıfır karbon emisyonu ile dönmesi iklim değişikliği konusundaki eylem planlarıyla uyumlu olmayacaktır. Iklim değişikliğiyle ilgili etkin eylem için havadaki karbon dioksit miktarının sanayi devrimi öncesi seviyelere geri döndürülmesi önemli bir önceliktir. Dolayısıyla mevcut otomobil parkının karbon emisyonunun sıfırlanması Avrupa komisyonu'nun da hedefleri arasındadır. 

Fakat otomotiv dışında da başka alanlarda sentetik yakıtların kullanılma olasılığını ele almak gerekir. Giriş kısmında belirttiğimiz gibi sadece yarış arabalarında değil ancak uzun yol taşımacılığında karbon emisyonlarını hiç değilse sıfır denge haline getirebilmek için sentetik yakıtlar kısa vadede oldukça ilginç ve etkin bir çözüm sunmaktadır. Uzun yol yapan yük gemileri çok büyük miktarda yük kaldırdıklarından, bunların elektrik bataryalarıyla donatılmaları kısa vadede olabilecek gibi gözükmemektedir. Bu sebeple içten yanmalı motorlarının karbon nötr olarak ifade ettiğimiz sentetik yakıtlarla beslenmesi olası bir çözüm olur. Bunun yanı sıra havacılıkta da benzer sorunlar vardır. Büyük ve uzun yol yapan uçakların jet motorlarının elektrikle beslenmesi olası görünmemektedir. Dünya çevresinde birçok firma ve mühendis yeni teknolojiler geliştirerek hava taşımacılığının triple beslenmesi için çaba göstermektedirler. Ancak bugün itibariyle geniş çaplı havacılık uygulaması yapabilecek elektrik teknolojisi ortada görülmemektedir. Uçakların, kara ve deniz uzun yol taşımacılığında olduğu gibi, hiç değilse karbon not olarak işlevlerine devam edebilmeleri için sentetik yakıtlar uygun bir çözümdür. 

Çeşitli kamu tartışmalarında kendisini yer bulmayan ancak fosil yakıt tüketimi önemli olan sektörlerden biri de savunma alanıdır. Savunma sanayi ürünlerinde güçlü ancak karbon emisyonu olarak da çok yüksek seviyelerde olan içten yanmalı motorlar kullanılıyor. Bu motorların elektrikle değiştirmelerinin yanı sıra sentetik yakıtlarla beslenmeleri de bir alternatif olarak dikkate almalıyız. Enerji kullanımının verim veya ekonomik dengeden ziyade performansı öne çıkardığı bu alan, yarış otomobillerinde olduğu gibi sentetik yakıtların yüksek bedelini ödemeye hazırdır.  Zırhlı araçlardan tanklara, top veya füze rampalarının taşıyan araçlardan lojistik görevi gören büyük kamyonlara kadar savunma sanayinde kullanılan otomotiv ürünleri için bu alternatif çekici olma potansiyeli taşıyor. Bu konuda kamuoyuna çok fazla açıklama yapılmasa da önümüzdeki dönemde içten yanmalı motorla desteklenen savunma sanayi araçlarının sentetik yakıtlarla beslenecek hale gelmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Sonuçta iklim değişikliği sözleşmesini imzalayan hükümetler emisyonların topyekun azaltılması için her alanda eylem planını göze almak durumundadır.

Türkiye’deki durum

Kamuoyuna açık bilgilere göre Türkiye'de bu anlamda sentetik yakıt üretmek üzere bir yatırım olmadığı anlaşılıyor. Bio-yakıt olarak adlandırılan tarımsal ürünlerden elde edilen yakıtları üreren tesislerin olduğunu biliyoruz. Ancak bu yakıt türünü e-yakıtlarla karıştırmamak gerekiyor. 
Romanya’daki durum

Romanya’da da aslında e-yakıt üretimine dair bir yatırım veya girişim henüz kamuoyuyla paylaşılmış durumda değil. Yine de bazı önemli gelişmeler var. Otomobil firmalarının bazılarının bu konuya yatırım yaptığını yukarıda ifade etmiştik. 2023 yılı sonunda Romanya’nın otomobil markası DACIA firması da bu konuyla ilgili olarak çalıştıklarını bildirdi. Basına verilen bilgiye göre geçtiğimiz yıl Renault Grubu,  Çinli otomobil üreticisi GEELY ve Suudi Arabistanlı petrol üreticisi ARAMCO firmalarıyla ortak bir şirket kurarak içten yanmalı motor faaliyetlerini tek çatıda toplamıştı. Bu çerçevede 2024 Paris-Dakar Rallisine katılan DACIA araçlarının yeni teknolojiler deneyeceği ve e-yakıtlar kullanacağı da bildirilmişti. Görüldüğü gibi yarışlarda e-yakıt kullanımı oldukça geniş bir etki alanı bulunuyor. Ancak buradaki ek bilgi DACIA’nın gelecek nesil araçlarında seri imalatta e-yakıt kullanabilir kılacağı yolundadır. Eğer bunu gerçekleştirirse, DACIA gibi bir üreticinin Porsche’den daha geniş kitlelere bu yakıtları ulaştıracağını düşünebiliriz. 

Sonuç

Yukarıdaki bilgilerin ışığında vardığımız noktada, sentetik yakıtların, sıfır karbon ayak izi ve mevcut araçlarla uyumluluk gibi avantajlar sunduğunu tespit ediyoruz. Ne var ki, üretim sürecinin yeşil hidrojen gerektirmesi ve enerji tüketiminin yüksek olması dezavantaj olarak öne çıkıyor. Avrupa Komisyonu bu yakıtları sıfır emisyon kategorisine almış bulunuyor. Ancak AB’ni bu kararının geniş hacimli (adetli) otomobil yapan firmaları etkileyecek nitelikte görülmemelidir. Dar kapsamlı ve sınırlı sayıda imalat yapan ve performansa yönelik talebi olan otomobil firmalarının bu yakıtlara ilgisinin olması beklenebilir. Yine de bu yakıtların yoğunluklu müşteri kitlesinin havacılık ve denizcilik firmaları olacağını söyleyebiliriz. Bugün üretilen miktarlar çok düşüktür ve beklentideki hacim artışı, otomotiv pazarının ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olacaktır. Şu an için bu teknoloji esas olarak Porsche veya Ferrari gibi spor otomobil üreticilerinin ilgisini çekiyor. F1 yarış organizasyonu ayrıca bu yakıtı kullanmak ve Formula 1'i bu sayede karbon emisyonu sıfır etkili (CO2 nötr) hale getirmekle ilgilendiğini doğrulamıştır.
Sentetik yakıt üretme işine soyunmuş firmaların profillerine baktığımızda bu durumu açıklıkla görebiliyoruz. Yukarda listelenmiş firmalara yatırım yapan bir kaç otomotiv firması görünüyor. Onlardan çok daha fazla sayıda hava ve deniz taşımacılığı firmasının sentetik yakıtlara yatırım yaptığını görüyoruz. Bu anlamda beklentimiz sentetik yakıtların geleceğinin uzun yol taşımacılığından ve sınırlı sayıda araç kullanan belirli faaliyet alanlarında kendilerine yer açmaları olacaktır.