Bugün 29 Aralık 2022. Karınca kararınca herkes yeni yıla gireceği yılın son gününe hazırlanıyor.
Çocukluk ve gençlik yıllarımda büyük bir heyecanla o eğlence dolu yılın son gecesinden sonra gelecek yeni bir yıl için umutlarım ve hayallerimin gerçekleşmesi için dualar eder ve çekirdek ailem ile yemekler yer mutlu olurdum.
Yazımın ana konusuna girmeden herkese ama istisnasız herkese ilk önce Allah'tan sağlıklar diliyorum.
Sağlık olduğunda başarı da dahil her şey olur.
* * *
Biz gazeteciler, yani gazeteyi yapan yazı işleri kadrosu olarak bizler muhabirlerimize geride bırakacağımız yılın olaylarını kronolojik olarak listelemelerini isteriz. Sonra da gazetemiz sayfalarında “2 bin..........yılını geride bırakırken” başlığı ile geçen yılın önemli olaylarını sıralayarak yazarak tarihe not düşerdik.
Şimdilerde de öyle oluyor sanırım.
Herkes mutlaka geride bıraktığı yılda yaşadıklarını hatırlayarak yeni yıla ümitle girer.
Benim yaşımda olanlar ise sanıyorum benim gibi yıllardır bir çok yeni yıla girenler ise geçirdikleri en güzel Yılbaşı gecesini düşünürler.
Öncelikle benim için en güzel yıl 2021 ve 2022 yılı oldu.
Çünkü 2020 yılının ikinci yarısında ilk torunum LARA, 2022 yılının ilk yarısında da ARYA ve AYAZ adlı ikiz torunum olmuştu. Yani bir anda arka arkaya 3 kez ‘’Büyük baba’’ oldum.
Yani ‘’DEDE’’.
Bundan büyük mutluluk olur mu?
Mutluluktan ‘’HAYAT’ın İÇİNDEN ROMANYA’’ adlı Romanımın kahramanı bile yaptım torunlarımı.
* * *
En iyi ve en mutlu olduğum yılbaşı gecesi hangisi diye ‘’UNUTAMADIĞIM YILBAŞI GECESİ’’ni düşünmeye başladım yazımı yazarken.
Birbirlerinin benzeri olan ekran karşısında şarkı - türkü ve dansöz izleyip çekirdek çıtlatarak geçirdiğim çoook Yılbaşı gecesi vardı.
Ama unutamadığım öyle bir yıl başı gecesivar ki; aradan tam 45 yıl geçmesine rağmen hala hafızamda duruyor.
* * *
Yıl 1978.
SON HAVADİS gazetesinde çalışıyorum. Yılın son gününe iki gün kalmıştı.Gazetenin günlük yoğunluğunu bitirmiş gazetemizi Ankara, İzmir ve Adana matbaalarına da basılması için matrislerimizi uçağa yetiştirmiş bir grup mesai arkadaşımla yılbaşı gecesi neler yapmak istediğimizi konuşuyorduk.
İşte tam o sırada masamdaki telefonum çaldı.
Arayan kişinin sesini duyar duymaz çok heyecanlandım.
Nasıl heyecanlanmayayımki ?
Arayan Zeki MÜREN’di.
Rahmetle andığım Türk Sanat Dünyasının ‘’PAŞA’’ sı Zeki MÜREN bana ‘’Yılbaşına nerede gireceksin Erkancığım!’’ diye sorunca kendisine eşim ile henüz bir program yapmadığımızı söyledim.
O da arzu etmem halinde beni, eşim ve gazetemizin müzik yazarı ‘’AŞIĞIM SANA DOYAMIYORUM’’ gibi daha bir çok şarkının söz yazarı şair dostum TUNÇ KEMAL ile yılbaşı gecesi için ‘’Beni, benim evde TV’den birlikte seyrederiz’’ diyerek davet etti.
Aslında o yıl TRT’nin yıl başı programının ağır topu Zeki MÜREN idi.
Büyük mutluluk duyacağımızı söyleyerek 1978 yılına Zeki MÜREN’in evinde Zeki MÜREN’i TV’den izleyerek girdiğimiz için unutulmaz bir yıl başı gecesi olmuştu.
O unutamadığım gecenin anısı olarak da sayfada gördüğünüz birlikte ZekiMÜREN ile çektirdiğimiz bu resim kaldı.
Sizler in de mutlaka unutamadığınız bir yılbaşı gecesi vardır.
Ya da unutulmaz bir yılbaşı gecesi olacaktır mutlaka.
ÖYLE BİR YIL OLSUN Kİ;
Koca bir yılı bir kez daha geride bırakıp yenisini gülerek eğlenerek kutlayacağız. Herkese sağlık dolu nice yıllar diliyorum.
Bu vesile ile de unutulmaz şairlerimizden Cahit Sıtkı TARANCI’nın ‘’ÖYLE BİR YIL OLSUN Kİ;’’ adlı şiirini sizler ile paylaşayım.
Öyle bir yıl olsun ki;
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun.
Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun.
Öyle bir yıl olsun ki;
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Öyle bir yıl olsun ki;
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun.
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Öyle bir yıl olsun ki;
Yaşamak sevmek
gibi gönülden olsun.
Olursa bir şikayet
ölümden olsun.
O da gençlerden uzak olsun.
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN.
Erkan ERUYSAL