Bu satırları size Edirne Tıp Fakültesi göğüs hastalıkları bölümünde yazıyorum.
Herşey 4 ağustos günü oldu.
Bükreş’ten İstanbul’a döneceğim gün birden ateş, terleme derken sabahı zor ettik ve sabaha doğru gece 3’te Türkiye’ye doğru yola çıktık.
Çok zor şekilde önce Giurgiu’ya sonra da Hamzebeyli’ye ulaştık. 4 kez trafik kazası geçirme tehlikesi atlattım.
Sonra canım eşim beni direksiyondan zorla kaldırarak o geçti direksiyona ve tüm Bulgaristan yolu boyunca o kullandı.
Sonra Edirne’ye geldiğimde eski dostlarım Otel Şimşek ve Şimşek eczanesi sahibi Çiğdem hanım ve otelin ön büro amiri Ebru hanım ve Mehmet bey büyük ilgi gösterdiler. Ben hayalet gibiydim. Ne yaotıklarından da haberim yoktu. Benim hemen kendi arabalarıyla Edirne tıp fakültesinin acil bölümüne götürdüler. Kontroller, makinadan makinaya girmeler derken, potasyumun çok düşük olduğunu ve ölümle karşı karşıya kaldığımı söylediler ve bana hemen yatış verdiler.
O günden bu yana hastanede dördüncü günüm. Bu satırları benden duyun diye yazıyorum.
Şu anda sağlıklıyım. Her geçen gün daha iyiye gidiyorum.
Bir de güzel jest oldu. Romanya Maarif Vakfı yöneticisi Alpaslan Ateş kardeşim Edirne’yi çok iyi bildiği için ziyaretime ilk gelen o oldu.
Yani herşey yolunda şu anda. Daha sonra haberleşiriz.