Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi endüstride ve otomotivden yepyeni bir döneme girmekteyiz. Bu yeni dönemin 17. yüzyıl sanayi devriminden bu yana kurulmuş olan dengeleri her anlamda sarsarak değiştirmekte olduğunu hemen her gün farklı bir olayla tespit ediyoruz. Değişen dengeler arasında otomotiv endüstrisi ve genel anlamıyla sanayi yapılanması en göze çarpan şekilde kamuoyu önünde yer alıyor. Aslına bakarsak değişim tüm sektörlerde, kamu alanlarında, sosyal ve bireysel ilişkilerde, kısacası insan yaşamının her alanında hızlı ve sert bir şekilde etkisini gösteriyor. Bizler otomotiv endüstri üyeleri olarak bu değişimin sektörümüzü ne şekilde etkilediğini elimizden geldiği kadar buradan size aktarmaya çalışıyoruz. Geçmiş dönemlerde sizlere batarya endüstrisi ve batarya mineraller hakkında eldeki bilgileri aktarmaya çalıştım. Bugünkü durumda elektrikli araç satışlarında ve elektrikli otomobil imalatında çin'in Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'ni katlayarak geçtiğini tespit ediyoruz.

Şekil 1’de görüldüğü gibi 2020 başındaki pandemi periyoduna kadar Çin ve diğerleri arasındaki fark ihmal edilebilir nitelikteydi. Çin’de senede 1.300.000 civarında elektrikli araç satılırken Avrupa'da 2020’de bu rakamın 1.400.000 olduğunu görüyoruz. Ne var ki 2023 sonu için tahminlere baktığımızda Çin 8 milyonu aşarken Avrupa'nın sadece 4 milyonda kaldığını ve Amerika Birleşik Devletleri'nin 2 milyon sınırını zorladığını tespit ediyoruz. Az sonra ele alacağımız metallere yatırımlarla ilgili olarak Şekil 1’deki rakkamlar büyük önem arz ediyor. 2023 itibariyle baktığımızda Çin'in iç pazarında elektrikli araçları öne geçirmesinin doğal bir sonucu olarak elektrikli aracın tedarik zincirinde öne çıktığını göreceğiz. Başka bir yazıda detayını ele alacak olsak da, bugün itibariyle Çin birçok batarya ham maddesinde işleme kapasitesinin büyük kısmını elinde tutuyor. Nadir toprak elementleri, grafit, lityum ve kobalt söz konusu olduğunda dünyadaki işleme kapasitesinin %70’inden fazlası Çin'de bulunuyor. Bu oran grafitte %100 seviyesine o kadar çıkıyor. Bakırda %40, nikelde %15 civarında olan bu işleme kapasitesi doğal olarak Çin'e elektrikli araç bataryaları imalatında büyük bir avantaj sağlıyor ancak burada önemli olan yatırım yapılarak geliştirilebilecek olan işleme kapasitesinin söz konusu olmasıdır. Bu madenlerin nerede çıkarıldığına bakarsanız Çin sadece nadir toprak elementleri ve grafitte %60 lar seviyesinde diğerlerinde ise neredeyse yok kadar bir varlığa sahiptir.

Daha farklı bir şekilde okursak, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği maden arama ve işleme alanında yapacakları yatırımlarla Çin'in elektrikli araç hammadde tedariği konusundaki öncülüğünü geri alabilirler. Önümüzdeki dönemde gerek Avrupa topluluğunun gerekse Amerika Birleşik Devletleri'nin bu yönde önemli adımlar atmasını beklemeliyiz. Sizlere daha önce aktardığımız yazılarımızda bu 2 büyük devletler topluluğunun elektrikli araçlar için yaptıkları yatırımları haber düzeyinde de olsa aktarmaya çalışmıştık.

Mineraller ve metaller tedariği ve teknikleri üzerine uzmanlaşmış bir yayın kuruluşu olan Benchmark ( https://www.benchmarkminerals.com/ ) yakın zamanda yayınladıkları bir analizde « Llityum endüstrisinin otomobil üreticisi ve elektrikli araçlarla ilgili politika hedeflerini karşılamak için önümüzdeki yedi yıl içinde 116 milyar dolar yatırım yapması » gerektiğini raporluyor.  Madencilik yatırımları, dünyanın en büyük lityum üreticisi Albemarle'nin 2030'dan sonraki tahmini talebi karşılamak için erken aşamalardaki lityum projelerini satın alacağını duyurmasıyla dünya gündeminin üst sıralarında yer aldı.  ABD menşeili  firma 2023’te  Kanada ve Avustralya'da yeni lityum madenleri arayan ve geliştiren iki şirkete ortak oldu. Aslında Albemarle, stratejik bir tercihle metal fiyatlarının düştüğü bir dönemde alışa geçti. Yapılan hesaplamalara göre, 2027'de başlayacak talep artışına mevcut planlanmış arz yetişemeyecek. Dolayısıyla içinde olduğumuz dönem lityum varlıklarını satın almak için uygun bir dönem olarak görünüyor.

Daha önceki yazılarımızda ilettiğimiz gibi Suudi Arabistan devlet yatırım ajansı, 2023 Temmuz ayı sonunda Vale'nin bakır ve nikel birimindeki hissesi için 3,5 milyar dolarlık bir anlaşmayı imzalamıştı.  Bu hamle Suudilerin  batarya mineral madenciliğinde yeni bir büyük oyuncu olmak konusundaki ısrarını teyit etmişti. Ufukta beliren arz yetersizliği lityumun da daha fazla Suudi madenciliği yatırımı çekmesi ihtimalini arttırdı.