İstiklal Madalyalı bir gazinin torunu olan Cesur Durak, bugün Romanya’da Türkiye’nin sağlık, kültür ve girişimcilik alanındaki güçlü yüzlerinden biri. 15 yıldır sürdürdüğü çalışmalarıyla Türk sağlık turizmine katkı sunuyor.

   15 yıldır sürdürdüğü çalışmalarıyla Türk sağlık ve turizmine katkı sunuyor.

   Forbes Fransa’dan aldığı ödüllerle de uluslararası alanda adından söz ettiren Durak için dedesinin İstiklal madalyası sadece bir hatıra değil, bir yaşam rehberi.

Cesur Durak’la, geçmişin mirasını bugünün vizyonunu konuştuk.

HAYAT GAZETESİ: - Büyük dedenizin İstiklal Madalyası sizde nasıl bir duygu ve sorumluluk yarattı?
CESUR DURAK: - O madalya sadece bir nişan değil, bir hayat rehberi. Dedem o madalyayı cephede kazandı; ben o mirası Avrupa’da, kültürle, eğitimle ve insan ilişkileriyle yaşatmaya çalışıyorum. Onun cesareti ve kahramanlığı benim yolumu çizdi.

HG: - Onun mirası sizin yaşam kararlarınızı veya değerlerinizi nasıl etkiledi?
CD: - Dürüstlük, çalışkanlık ve hizmet bilinci… Dedemin hayatında ne varsa, ben onları işime ve çevreme yansıtmaya çalışıyorum. Her adımımda ve verdiğim kararda ülkeme faydam ne olur diye düşünmek, ondan bana kalan en büyük miras.

HG: - Romanya’da yaşarken Türkiye’yi temsil etmek sizin için ne ifade ediyor?
CD: - Aslında bunu büyük bir şans ve lütüf olarak görüyorum. “Benim için bu, Kimliğimi örf adetlerimi mensubu olduğum toprakların değerlerini birinci elden  Romanya’da yaşantımla yaptığım her organizasyonda, her başarıda Türkiye’nin sesi olabilmek Dedemin, atalarımın hiç tereddüt etmeden cephede canıyla korumaya çalıştı değerlerini,Romanya’da yaptıklarımla bir nebze de olsun temsil edebilmek benim için mirasına sahip çıkmayı, değerlerini korumayı ifade ediyor Çünkü biz nereye gidersek gidelim, taşıdığımız değerler bizi Türk yapan unsurlardır.

HG: - Romanya ve Avrupa’daki çalışmalarınızdan kısaca bahseder misiniz?
CD: - Romanya’da 15 yıldır sağlık turizmi, detox programları ve kültürel tanıtım projeleri yürütüyorum. TURCare Medikal ve Bonus Travel markalarıyla hem Türk sağlık sistemini tanıtıyorum hem de iki ülke arasında güçlü bir iş köprüsü kuruyorum. Cannes’da Forbes Fransa’dan aldığım ‘En İyi Detox Uzmanı ve Medikal Turizm Danışmanı’ ödülü de bu çalışmaların bir yansımasıydı.”

HG: - Türk gençlerine Avrupa’da başarılı olma konusunda ne tavsiye edersiniz?
CD: - Bir Türk genci nerede olursa olsun çalışkanlığından, karakterinden, dilinden taviz vermemeli. Başarının sırrı; kimliğini, Örf ve adetlerini koruyarak evrensel olabilmektir. Başarılı olmak için mutlaka yaşadıkları ülkelerin dilini ve kanunu çok iyi öğrenmelerini tavsiye ederim Avrupa’da parlayan her Türk genci, Türkiye’nin itibarıdır.

HG: - Sizce dedenizin savaş meydanındaki mücadelesiyle sizin Avrupa’daki mücadeleniz arasında bir benzerlik var mı?
CD: -Evet, o vatan toprağını savundu; ben o vatanın kültürünü temsil ediyorum. Dedem ülkesini korudu, ben ülkemin adını koruyorum. Onun silahı imanı cesaretti, benimki Onun canını feda ettiği kültürü değerleri korumak çalışmak üretmek.”

HG: - Gelecekte Türkiye veya Romanya için yapmak istediğiniz özel bir proje var mı?
CD: - Evet, iki ülkeyi kültürel ve sağlık turizmi üzerinden daha da yakınlaştıracak ortak bir merkezle gençlere eğitim hem de sağlıklı yaşam programları sunacak bir ‘Türk Kültür ve Sağlık Platformu’ projesi üzerinde çalışıyorum.”

HG: - Bugün hem Türk hem Romen toplumunda tanınan biri olarak Türkiye’ye ne mesaj vermek istersiniz?
CD: - Bizim en büyük gücümüz geçmişimiz. O geçmişi unutmadan modern dünyanın içinde yer almak, Türkiye’nin geleceğini aydınlatacaktır. 85 milyon bir olur, farklılıklarımızı zenginlik görüp önyargısız sevgi ve saygı içinde Ortak noktada buluşursak; aynı hedef için üretir, birbirimize destek olursak, bu yeni yüzyılda bölgemizin ve dünyanın parlayan, herkesin yaşamak isteyeceği bir ülke oluruz. Benim hikâyem, bir dedenin madalyasından bir torunun mücadelesine uzanıyor — bu zinciri koparmamak hepimizin görevi.

Advert

Advert

Advert

Advert