Sağlığa Dair,

Selam Sevgili Dostlar,

Sağlık dediğimizde önce sağlık kelimesinin ne anlama geldiğini, sonra da bunu hangi varlık kategorisinin sağlığı olarak düşündüğümüzü bilmemiz gerekiyor.

Kuşkusuz konumuz insan ve onun sağlığı…

Böyle olunca da öncelikle insanın anlamını ve değerini bilmeye ihtiyaç duyuyoruz.

Günümüzde insanın çok katmanlı anlam dolu dünyası hesaba pek katılmıyor. Çünkü insan denildiğinde karşımızda duran varlığın, varlıkların en değerlisi, en özgünü, en donanımlısı, Eşref-i Mahlûkat sıfatının sahibi bir canlı şahsiyet olduğu unutuluyor.

            Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün yaptığı sağlık tanımına bakacak olursak bunun gene de geniş bir tanımlama olduğunu kabul edebiliriz. “İnsanın bedenen, zihnen ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali” diye yapılan tanımlama, özellikle içi iyi doldurulabilir ise,  “Sosyal açıdan tam bir iyilik hali” kısmı, pek önemli sayılmalı ve fiziki ve zihni kısma saplanıp kalınmamalıdır. Zihin bile genellikle az hatırlanır sadece fiziki olana hapsedilmiş durumdayız istisnalar dışında…

            İnsan geniş, engin ve derin bir varlıktır.

“Evren koca bir insan, İnsan mini bir evrendir” sözü insanın ne olduğunu, kadim bilginin şehadetiyle bize sunar. Bu açıdan insanın ne olduğu, kim olduğu zihnimizde ve gönlümüzde gerçek karşılığını bulur ise, insan sağlığının da ne olması nasıl anlaşılması gerektiği kendiliğinden yerini bulacaktır.

Bu tanımlar unutulduğunda insan; indirgenir, parçalanır, değersizleşiverir bir anda. O zaman insanın sağlığı da aynı şekilde eksik ve yoz bir çıkmaza girer.

İnsan düşük bir varlık değildir. Yüksek bir varlıktır. İnsan alçak bir varlık değil, yüce bir varlıktır. Evet, insanın bu çok katmanlı anlam-değer dünyası ıskalanıp, bütünsel yapısı ayrıştırılınca, güdükleşivermekte ve sonuç olarak her yönden darda ve zorda huzuru kaçırılmış ve kaçmış bir varlık kalakalmaktadır.

İnsan sağlığı, bütün vücut sistemlerinin hem kendi içerisinde hem de dışarısı ile mutlak uyumuyla sağlanır.

Dışarısı yani hava, su, toprak, güneş, atmosfer gazları, bütün ekosistem yeryüzü ve gökyüzü bütün bir evrenin uyumu ile sağlığın ortaklarıdır.

İnsanın biyofiziksel, biyopsişik, biyososyal deveranı çok etkileyicidir. Her gün bu sistem tıkır tıkır işler ama biz farkına bile varmayız. Ancak dengenin bir noktada basit sapması, yeniden denge sağlanıncaya kadar birçok müdahaleyi davet eder.

İnsanın kendini iyi hissetmesi; hem biyolojik katmanlarının iyi çalışması ile hem de sosyal katmanlarının iyi/verimli, moral ve manevi örüntülerinin iyi işlemesi ile sağlanır.

Nice güçlü, sağlam görünen yapıların moral ve manevi yoksunluk yaşaması ile çok çabuk yıkıldığını sık müşahede ederiz.

Bu yüzden insana tüm katmanlarıyla harmoni oluşturacak şekilde bütünsel bakmalıyız. Merceğimizin görme kusurlu olmaması ve 360 derece bakabilmesi şarttır.

Kırılan kemiğin tedavisi kolay, kırılan kalbi tedavi etmek zordur.

“ABD’de Nöroloji ve Ortopedi ihtisasını tamamladıktan sonra, bir hastanede çalışan doktorun anlattığı üzere; bir gece nöbetimde ayağı kırılmış bir anneyi, kızı ve damadı hastanemize getirmişlerdi. Hemen muayene ve gereken müdahaleyi ve destekleyici tıbbi tedaviyi sunduk ve hastayı yatırdık. Hızla iyileşme gerçekleşiyordu. Taburcu vakti geldiğinde aileyi çağırdık. Kızı çıkış işlemlerinin yaşlı bakım evi adres gösterilerek yapılması gerektiğini, çünkü kocasının anneyi eve istemediğini söyledi. Bunu anne de duymuştu. Anne o gece kötüleşti. Yaşadığını düşündüğüm stres şoku sebebiyle tansiyonu hızla düşüyor ve biz onu yükseltemiyorduk. Bir çöküş tablosu hızla gerçekleşti ve biz anneyi kaybettik. O gece hayatımın en öğretici gecesiydi. Biz kırılan kemiği tedavi edebiliyor ama kırılan kalbi tedavi edemiyorduk.”

İnsan vücudu bir makina, organlarımız da metalden-plastikten yapılmış aparatlar değil. Kutlu İlahi-Ruhi; Yüksek kıvam ve kalitede yaratılmış manevi yapılardır aynı zamanda.

İnsana bakarken, dokunurken, muayene ederken, konuşurken bu gerçeklik penceresinden bakamıyor isek; şifa da sunamayız!

Sağlıcakla kalın…

Advert

Advert

Advert

Advert