TİAD’ın organizasyonu ile düzenlenen konferansın açılışında Büyükelçimiz Özgür Kıvanç Altan ve TİAD Başkanı Ufuk Tandoğan da birer konuşma yaptılar.

   Tandoğan yaptığı konuşmada eşi benzeri görülmemiş zorlukların ve fırsatların yaşandığı bir dönemden geçiyoruz dedi.

   Tandoğan’ın konuşması şu şekilde:

   İklim krizi, küresel sağlık sorunları ve toplumsal değerlerdeki değişimler bireysel öncelikleri alt üst ediyor.

   Küreselleşme, dünyayı hızla değiştiriyor. teknolojideki ilerlemeler ve "dijital doğan" nesillerin ortaya çıkmasıyla yaşama şeklimiz sürekli olarak yeniden keşfediliyor.

   Liderler bu dönemi nasıl yönetmeli? Türbülans ve bozulmanın norm olduğu bir çağda liderlik neye benziyor?

   Böylesine istikrarsız zamanlarda başarılı olan bir kuruluş neye benzer? 

   Bu toplantıda bu sorulara yanıt arayacağız.

   Yıllar boyunca kuruluslar endüstriyel bir ortam için tasarlandı ve yönetildi.

   Sermayedarlar kazancı maksimize etmeye odaklanarak istikrarı, ölçeği ve öngörülebilirliği korumaya yöneldiler ve eylemlerinin daha geniş, genellikle istenmeyen etkilerine çok az dikkat ettiler.

   Artık öyle değil. Pek çok kuruluş yakın zamanda bu yaklaşımın günümüzün karmaşık zorluklarına ve özellikle de şirketlerin artık dikkate alması gereken toplumsal taleplere uygun olmadığına karar verdi.

   Bunun yerine, yeni bir organizasyon ve yönetim şekli yavaş yavaş ortaya çıkmakta. Bu yeni model güçlü bir hedefe odaklanıyor: Sürdürülebilir ve  kapsayıcı bir büyüme yaratmak.

   Bu konuda öncülük eden şirketler, hızlı döngülerle çalışan ve paydaşları için değer yaratmaya odaklanan kendi kendini yöneten ekiplerden oluşan yeni mimariler geliştiriyor.

   Daha açık işbirliği ve işbölümüne dayalı yeni kültürler oluşuyor.

   Bu yeni kültür yeni ortaya çıkan /bir çalışma biçimini destekliyor ve bu yeni modele geçiş, iş insanlarının liderlik etme şeklini de değiştiriyor.

   Bireysel liderler çağından, kurumu yönlendiren  liderlik ekipleri çağına geçiyoruz.

   Eski hiyerarşik liderlik modeli, günümüz kuruluşlarının karşılaştığı karmaşık talepleri karşılamada giderek bir engel olarak görülüyor.

   Başarılı olmak isteyen şirketler hala bireysel rollerinden sorumlu olan liderlere ihtiyaç duymaktadır; ancak liderliğin kendisi, kuruma hizmet eden lider ekiplerinde bulunmaktadır.

   Yüksek performanslı liderlik ekipleri her zaman bireylerinin yeteneklerinden daha iyi performans gösterecektir. 

   Bu yeni modelin net bir amacı ve odağı var: değer yaratmak için sürekli gelişen bir sistem inşa etmek ve bu sistemi işletmek üzere insanların birlikte çalışmasını ve öğrenmesini sağlayarak tüm paydaşlara fayda sağlamak.

 

Advert

Advert