Bisiklet kullanımı son yıllarda hızla artarken elektrikli bisikletler de devreye girdi. Yıllar öncesine gidersek bisiklet Hollanda’da hep önemini koruyup ana taşıt aracı olurken Amsterdam’daki bisiklet parkları beni hayrete düşürür. Yüzlerce üst üste duran bisiklet arasından insanlar kendininkini nasıl buluyor hep aklıma takılmıştır..
   Biz de ise gençliğimde en çok düz şehir oldukları için Konya ve Eskişehir’de bisiklet kullanımı çok popülerdi. Aynı şeyler bugün Bükreş için de söylenebilir. Düz şehir ve birçok yeni bisiklet yolu yapıldı.
   Dünya Ekonomik Forum’un yayınladığı rapora göre bazı ülkeler bisiklet kullanımını arttırmak ve karbon salınımının azaltılması için işe gidenlere km başına teşvik vermeye başladı.
   Belçika’da işe bisikletle giderseniz vergi matrahından km başına euro 0.24 düşebiliyorsunuz. Hollanda’da ise şirketler çalışanlarına km başına euro 0.19 veriyor. Günde 10 km olmak üzere senede toplam 480 euro bir fon sağlıyor. İtalya’da ise şehirden şehire değişim gösterirken Bari’de km başına euro 0.21 veriliyor. İngiltere’de şirketler bisikletleri satın alıyor ve çalışanlarına kiralama metodu uyguluyor. Lüxemburg’da euro 600’ü geçmemek üzere bisikletin maliyetinin yüzde ellisi ödeniyor.
Bilim adamlarına göre işe bisikletle gitmek kanser riskini yüzde 45 azaltırken, karbon ayak izine, hava kirliliğine ve trafik sıkışıklığına çözüm oluyor. 
   Böyle benzer destekler Bükreş’in trafik sıkışıklığına neden çözüm olmasın?