Yunus Emre Enstitüsü tarafından Romanya Amerikan Üniversitesinde düzenlenen etkinlikte Türk Kahvesi ve Geleneği ile Türk çayı tanıtıldı.

   Dünya çapında tanınan Türk lezzetleri arasında yer alan Türk kahvesi, sadece damaklarda bıraktığı eşsiz lezzetle değil; pişirme yöntemi, sunumu ve Türk kültürünün en değerli ritüellerine eşlik etmesiyle Türk geleneğinde oldukça önemli bir yere sahip. Bazı özel anlarda ikram edilen ve aynı zamanda ikram edildiği anları özel kılan Türk kahvesi, “Bir kahvenin 40 yıllık hatırı vardır” sözüyle de dostlukları pekiştirici yönüyle öne çıkıyor. Gönüller arasında kurduğu köprülerle özel bir yere sahip olan Türk kahve kültürünü tanıtmak için faaliyetler düzenleyen Yunus Emre Enstitüsü, UNESCO’nun "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası" listesinde yer alan Türk kahvesi için düzenlediği etkinlik büyük ilgi gördü.

Kahvenin Yemen'den Avrupa'ya olan yolculuğuna değinilen tanıtım faaliyetinde, kahve kültürünün Anadolu insanının günlük yaşamındaki yeri ve önemi, Türk kültürünün ve Türk mutfağının ayrılmaz bir parçası olması ve 1400’lü yıllardan itibaren tüketimi yaygınlaşan kahvenin günümüzde dünyanın dört bir yanında sevilerek tüketildiği de vurgulandı.

Yunus Emre Enstitüsü Romanya Müdürü Mustafa Yıldız, kahvenin ilk defa nasıl ortaya çıktığına dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, ana vatanı Yemen ve Habeşistan coğrafyası olarak bilinen bu kadim içecek, Anadolu’da öyle sahiplenilmiştir ki 2013’de “UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi ”ne “Türk kahvesi ve geleneği” olarak girmiş ve tescillenmiştir. Bugün Bükreş’te Erasmus Projesi ile Romanya’da eğitim gören gönüllü Türk öğrencilerimizle Romanya Amerikan Üniversitesinde kadim içeceklerimizi tanıtma fırsatı bulduk. Enstitü olarak nerede stant açsak oldukça yoğun ilgi görüyor. Rumenlerin Türk kültürüne olan tanışıklığı, ilgilisi ve hayranlığı da bizleri yapılan bu etkinliklere daha motive ediyor, dedi.

Romanya Amerikan Üniversitesi Rektörü, Costel Negricea, Yunus Emre Enstitüsü iş birliğinde hazırlanan bu etkinlikte akademisyenler ve öğrenciler oldukça zevk aldı. Türk kahvesi ve geleneği konusunda açıkçası pek fazla bilgimiz yoktu ancak şimdi her şeyi öğrenmiş olduk. Televizyonda, internette her zaman karşılaştığımız Türk kahvesi ve çayının tarihini ve özelliklerini görmek ve öğrenmek gerçekten heyecan verici. Yunus Emre Enstitüsü ile ortak faaliyetlerimize devam edeceğiz, dedi.

Yunus Emre Enstitüsü 2011 yılından bu yana Romanya’da düzenlediği kurslar ve organize ettiği etkinliklerle Türk ve Rumen toplumu arasındaki kültür köprüsü olma görevini ziyadesiyle yerine getiriyor.

Advert

Advert